Kalabalıklar içinde yalnız da kalsak bu mücadeleyi vermek zorundayız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı'nın Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlediği törende konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında 'Siyasette, fikirde, edebiyatta, hayatın her alanında tek başımıza da olsak, kalabalıklar içinde yalnız da kalsak bu mücadeleyi vermekle mükellefiz' dedi.

PAYLAŞ
Kocaeli Zirve - Seval Sezer

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı'nın Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlediği törende konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında "Siyasette, fikirde, edebiyatta, hayatın her alanında tek başımıza da olsak, kalabalıklar içinde yalnız da kalsak bu mücadeleyi vermekle mükellefiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;

"Davası uğruna bedel ödemekten hiç kaçmadı"

Bu yıl ki anma programı an teması üstadın yazdığı şiiri oluşturuyor. Önümüzdeki yıl Sakarya şiiri etrafında gerçekleşecektir. Ayasofya tam da üstadın dediği şekilde açıldı. Kendisinin ardından okunan hatimin duasının orada okunacak olması da bu ulu mabedin asli misyonuna dönüşünün işaretidir.  Mesele hancı yolcu meselesi. Biz de bu dünyada yolcuyuz. Üstad bütün dahiler gibi anlatılması zor bir sanatkardı. Osmanlı'yla Cumhuriyet dönemiyle toplumla ve siyasetle ilgili hakikatleri korkusuzca dile getirdi. O zorluğu çileyi seçti. Davası uğruna bedel ödemekten hiç kaçmadı.

"Kalabalıklar içinde yalnız da kalsak bu mücadeleyi vermekle mükellefiz"
Zorluklar bu mücadeleden geri kalma bahanesi olamaz. Dün de kendi bencil hesapları için ülkeyi ateşe atmaktan çekinmeyenler vardı. Bugün de aynı yoldan gidenler var. Siyasette, fikirde, edebiyatta, hayatın her alanında tek başımıza da olsak, kalabalıklar içinde yalnız da kalsak bu mücadeleyi vermekle mükellefiz.

''O günlerin gazeteleri her mahkemeye çıkışını müjde gibi duyurdular''

Şerefi izzeti güzeli dışarıda arayanlara vatan coğrafyasını, tarihimizi işaret etti. Necip Fazıl, bu millete kimsenin inayetine mecbur kalmadan var olabileceğini gösterdi. En büyük şiarı sahiciliğiydi. Gerici gibi aşağılamalara maruz kaldı. O günlerin gazeteleri her mahkemeye çıkışını müjde gibi duyurdular. Karşılarında saldırılara şiirleriyle yanıt veren Necip Fazıl vardı. Üstadın eserleri neslimizle birlikte gençlerimizin ufkunu aydınlatmaya devam ediyor. En önemli eserlerinden, Ulu Hakan kitabı edebiyat ürünü olmaktan ziyade dava manifestosuydu. Hala Sultan Abdülhamit'e dil uzatanların olduğunu gördükçe ustanın doğruluğunu tekrar anlıyoruz. Asırlar geçse de ülkenin tarafları değişmiyor. Bugün de kifayetsiz muhterisler mevcut.

''Boynumuzun borcudur''

Üstadın da kendisiyle ilgili pek çok tanımlamayı sıraladıktan sonra belirttiği husus fikir namusudur. Bu besleyici damara her dönem ihtiyacımız vardı. En çok da şu kritik süreçte ihtiyacımız var. Necip Fazıl'ın yükselttiği bayrağı daha ileriye taşımak boynumuzun borcudur.
 

Kocaeli Zirve Haber Merkezi

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN